Seri, gündelik yaşantımızın içinden insan kaynaklı ve insan odaklı nedenlerle uzaklaşan ve güzel, sevimli oyuncak temsilleriyle hayatımıza iştirak eden hayvanların; merkez dışına itilme, yeniden var edilme, dekoratif ve işlevsel bir unsur haline getirilme sistemleri ve çevreyle ilişkimizi bu gibi normlar üzerinden belirleme dürtülerimiz üzerine şekillenmiştir.
Seride, oyuncak hayvanlar bir temsil olarak merkeze alınmıştır. İnsanların cicileştirerek, romantikleştirerek gösterdikleri hayvanlara dair kötücül bakış açısının temsili gibidir. Çalışmalar, egemen ve buyurgan özne olarak insan (kesik uzuvlar, biraz insanın şiddeti üzerine bir ironi) ve neredeyse cansız bir varlık olarak nesneleştirilen hayvanın ilişkisini göstermektedir. İnsanın şiddetinin başka bir göstergesi gibidir.
Oyuncak hayvanların gündelik yaşamımızdaki çağrışımlarının, canlı-cansız, insan-insan olmayan arasındaki ilişkiye yeniden bakacağımız, kendi konumumuzu sorgulayacağımız bir alan açacağını düşünmekteyim.